YALOVA’da otellerinde, devre mülk ve ücretsiz tatil yapma vaadiyle üyelerin dolandırıldığı iddiaları yöneltilen Karaderili Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Elvan Karaderili ve şirket avukatları, Yalova’da basın açıklaması düzenledi. Toplantıda şirket avukatları, şirket verilerinin çalındığını, bu bilgilerle kendilerini şirket çalışanı olarak gösteren kişilerce üyelerin dolandırıldığını savunurken, Yönetim Kurulu Üyesi Elvan Karaderili ise şirketin Türkiye geneli ve Yalova iline olan katkı ve yatırımlarını değinerek, şirketin böyle bir dolandırıcılık içerisinde olmadığını ifade etti.
Karederili Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Elvan Karaderili ve şirket avukatları, bir basın açıklaması düzenledi.
‘HER ALANDA FAYDALI OLACAK OTELLER GELİŞTİRDİK’
Türkiye’nin çeşitli illerinde 30 yılı aşkın bir süredir tamamlanan projeler ve Yalova’ya yapılan 250 milyon dolarlık yatırımlar hakkında bilgi veren Karaderili Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Elvan Karaderili, “Yalova’da Spordan, sağlık, kongre ve kültür turizmine kadar her alanda faydalı olacak oteller geliştirdik. 2023 yıl sonu için 60 milyon turist, 56 milyar dolar gelir hedefi koyan Türk turizm sektörü bu hedefine ulaşarak önce 2024 devamında 2028 yılı için hedeflerini büyüttü. Sektör her yıl hedeflerini arttırarak yoluna devam ederken ivmelenerek büyüyen bir tablo sergiledi. Büyümeyle orantılı olarak istihdam sayılarında artış sağladı. Karaderili Şirketler Grubu’da Türkiye’nin ekonomik gücüne güvenerek ülkenin turizm ve istihdam hedefleri ile paralel çalışmalar yürüterek yatırımlarına devam eden bir şirket oldu” dedi.
‘TÜM ZORLU SÜREÇLERE RAĞMEN YATIRIMLARIMIZA DEVAM ETTİK’
Karaderili, “Türkiye’nin bacasız sanayisi olan turizm sektörünün kalkınma planını kendimize misyon edinerek Yalova’da ikinci otelimizi 2 yıl önce inşa etmeye başladık. 432 oda bin 427 yatak kapasiteli 2’nci yatırımı ile toplamda Yalova’da 3 bin 627 yatak kapasitesine ulaşarak ülke turizmine ve ekonomisinin çarklarının dönmesine Türk turizm sektörünün 2028 hedeflerine ulaşmasına Yalova yatırımları ile katkı sağlamayı temel ilke kabul ettik. Yalova’ya söz verdiğimiz gibi 2’inci yatırımımızı yaptık ancak 1 Temmuz’da açacağımız otelimizi açamadık. Yalova’ya yıllık 300 bin yabancı turist getirdik. Projenin temelinin atıldığı tarihte eş zamanlı olarak tanıtım ve pazarlama faaliyetlerine başlamıştık. 2023’te deprem, enflasyon, yakın ülkelerde yaşanan savaşlar, seçim gibi tüm zorlu süreçlere rağmen yatırımlarımıza devam ettik” diye konuştu.
‘PROJEMİZ BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ’
Ulusal ve uluslararası alanda yapılan reklam faaliyetleri ile Yalova’nın termal sularını anlattıklarını belirten Karaderili, “En son geçen yıl Almanya’da katıldığımız fuarda hem Alman hem tüm Avrupalı turistin ilgisini Yalova’ya çektik. Termal turizm ve otelcilik hizmeti almak isteyen yabancı turistler tarafından projemiz büyük ilgi gördü. Yıllar içerisindeki tanıtım faaliyetlerimiz ve ulusal anlamda alığımız ödüller sayesinde Avrupa ve Ortadoğu’nun gözdesi haline geldik.Yeni yatırımımız ‘Terma Garden’ ile yıllık yabancı turist ağırlamalarımızı 3 katına çıkararak ülkemize ve Yalova’mıza döviz girdisi sağlamayı hedefleyen tüm çalışmalarımızı tamamlamıştık. Yatırımlarımız ile Yalova’nın turizm kapasitesini 3’e hatta 4’e katlamıştık. Şimdi yeni projemiz Terma Garden’la bu 5’e hatta 6’ya yükselecek seviyeye getirdik” dedi.
‘BÖLGE EKONOMİSİNE ORTALAMA 20 MİLYON DOLARLIK GELİR SAĞLIYOR’
Karaderili, “Biz Sadece bölge esnafından yılda 600 milyon liralık alım yaptık. Turistler geldiklerinde sadece otelde kalmıyorlar. Yalova ve yakın illeri de gezmek istiyorlar. Bu durum da Yalova bölgesi ve yakın şehirlerin ekonomisine de katkı sağlıyorlar, yerli-yabancı turist, Yalova ve yakın şehirlerde yaptıkları alışverişlerle bölge ekonomisine ortalama 20 milyon dolarlık gelir sağlıyor. Yıllardır, ‘Paravan şirket’ dediler olmadı, ‘Bunlar bu oteli yapamaz kandırıyor’ dediler olmadı, ‘Bu denli büyük bir oteli dolduramaz’ dediler olmadı, ‘Bu dağın tepesine otel yapılmaz bunlar dolandırıcıdır’ dediler olmadı, ‘İkinci otel yapamazlar’ dediler olmadı. Şimdi soruyorum oteller burada, konaklayan sayıları burada, her şey şeffaf her şey ortada. Ortada olan başka bir şey daha var oda dernek ve sözde avukatların sağladığı rant. Bu konuda ki belgeleri ve yasal süreci avukatlarımız anlatacak” ifadelerini kullandı.
AV. YILMAZ: ŞİRKETİN BİLGİLERİNİ ÇALDILAR
Avukat Hayati Yılmaz, “Bir takım çıkar odaklı menfaat şebekelerinin, kendi gelirlerini düşündükleri için yapmış oldukları bazı şikayetlerle Karadeniz Şirketler Grubu ile alakalı bir soruşturma başlatıldı. Yaklaşık 10 yıl gibi bir sürede 1 milyon 300 bin üye konaklatmış şirketlerimiz var. Bunun karşılığında bizi şikayet eden 167 kişilik bir grup var karşımızda. Bunu orantıladığımız zaman yüzde 1 bile değil. Şikayet eden kişilerin neden şikayet ettiğini sizlerle paylaşacağım. Yıllar öncesinde şirketin çalışanı, şirketin bilgilerini çalarak, dışarıda bir takım meslektaş demeye dilimin varmadığı avukatlarla hareket ederek insanları ikna etmeye çalıştılar. Üyeleri arattırarak, ‘Sizin 5-10 yıl önce satın aldığınız üyeliğinizi biz 5-10 yıl sonra daha yüksek rakamlarla geri alacağız’ diyerek üyeleri arattırıyorlar. Bunu yapan gruplar, kendilerine dernek diyen ancak kendi çıkarını düşünen avukatlar, bu çirkin olayın sonuçlarını bu noktaya taşımışlardır. Bir avukat 2 bin adet vekalet alıyor. Bu bilgileri nereden aldı? Bu bilgiler şirketin gizli bilgileridir” dedi.
‘AİDATLARI DOLANDIRICILIK OLARAK GÖSTERİYORLAR’
Şirket hakkındaki şikayetler ile ilgili örnekler veren Yılmaz, “5 sene bu kişi tatil yapmış. 6’ncı sene bu gruplar tarafından harekete geçirilerek bizi dolandırıcılıkla suçlayan suç duyurusunda bulunmuş. 5 yıldızlı bir otelde bir kişinin bir günlük maliyeti yaklaşık 2 bin 500 liradır. 4 kişilik bir ailenin bir günlük maliyeti 10 bin lira ve biz bir hafta tatil veriyoruz. Bir hafta tatilin karşılığında yaklaşık 70 bin lira gibi bir maliyet var. Bu şahıs 6 sene önce 10 bin liraya dava ederek, 200 bin lira para almak istiyor bizden. Şimdi dolandırıcı onlar mı, biz miyiz? Aidatları dolandırıcılık olarak gösteriyorlar. Aidatlar emsal diğer firmalar ile karşılaştırılsın. Bizim aidatlarımız daha yüksek mi, yoksa daha mı düşük? Kaldı ki aidat alınıyor ve bu ücretin içerisinde elektrik ve su ücretleri yok. Biz bunlar için ekstra bir talepte de bulunmuyoruz. Aidatlardan dolayı biz kimseye icra takibi yapmadık” dedi.
‘DOLANDIRICI İNSAN BU TESİSLERİ YAPMAZ’
Yılmaz, şunları söyledi:
“Bizim şirketlerimizin kapasitesi 63 bin kişi. 35 bin tane de üyemiz var. Bu üyelerden 2015 yılında konaklama yapan 6 bin 204 kişi. Diyorlar ki, ‘Siz nasıl konaklama yapacaksınız? Kapasiteniz yetmez.’ Dalga mı geçiyorsunuz? 2022 yılında 15 bin üyemiz tatil yapmış. 35 bin üyeden 15 bin kişi tatil yapmış. Bazı dernek adı altında ki kişiler bu şirketi kendilerine kazanç kapısı yapmışlar. Şirketin bilgilerini nasıl aldınız? Bu insanlara nasıl ulaştınız? Aradıkları kişilere, ‘Derneğe yüzde 25 bağışta bulunmalarını’ istiyorlar. Dernek başkanı denen kişi ne iş yapıyor? Mesleği ne? Tek işi insanları kandırıp kendine çıkar sağlamaktır. Böyle bir mantık var mı? Burada Yalova’ya hizmet veren bir sektör var. 250 milyon dolarlık rakamlar var. Bunlar kolay şeyler değil. Bir dünya insan burada ekmek yiyor. Koskoca bir şirketi batırmak, Yalova’ya zarar vermek istiyorlar. Şikayet döneminde 6 bin insanı burada konaklatmışız. İnsanlar hala burada konaklıyorlar. Diğer üyelerimizi de arayarak, “Bu şirket batacak, siz de dava ederek 200 bin lira alın.” diyorlar. Dolandırıcı insan bu tesisleri yapmaz. Bu insan kendi öz sermayelerini satarak yatırım yapıyor. Binlerce esnafa gelir sağlıyor. İnsanların kafasını bulandıran ahlaksız bir çete ile karşı karşıyayız. Bu tür bir dolandırıcılık olayını bir avukat olarak benim aklım almıyor.”
‘ŞİRKET VERİLERİ ÇALINARAK, ÇALIŞANLAR TAKLİT EDİLDİ’
Şirketin seneler boyu süren itibar suikastı ile karşı karşıya kaldığını savunan Avukat Fırat Tatar ise şunları ekledi:
“Bir takım derneklerin, avukat ve dolandırıcılarla bile isteye veya istemeyerek birlikte hareket edildiğini sizlere göstermek istiyorum. Yıllardır kişisel bilgiler ile ilgili ciddi sorunlar yaşanıyor. Telefon ve sosyal medya ile ilgili ciddi dolandırıcılıklar gerçekleştiriliyor ve bunun fiziki anlamda önüne geçilemiyor. Öncelikle bizim şirket çalışanlarımızdan kötü niyetli olanların şirket verilerini sızdırdıklarını biz savcılık soruşturmalarından tespit ettik. Bu veriler, dolandırıcıların ellerinde gezerek şirketin çalışanlarından işleyiş ile ilgili aldıkları bilgiler doğrultusunda çalışanları taklit ediyorlar. Şirketin çalışanı olduğunu söyleyerek, işleyişe hakim olduğu için insanları dolandırıyorlar. Dolandırılan çoğu insan aslında bu çeteler tarafından dolandırılıyor. Bizim şirketimizin büyüklüğü üye sayısından fazladır.Aidat dolandırıcıları insanları arıyor ve şirket çalışanı olarak kendilerini tanıtıyor ve insanları dolandırıyor ve bu insanlar para gönderiyor. Daha sonra üyelerimiz, bizim şirketimiz tarafından dolandırıldığını iddia ediyor.”
AV. TIRTIR: BU DOSYA TEK BİR KİŞİNİN ŞİKAYETİ İLE BAŞLIYOR
Operasyonun gerçekleştiği 15 Haziran tarihinden sonrası gelişen olayları aktaran Avukat Mustafa Tırtır da “Şirket bünyesindeki 30 kişiye gözaltı kararı verildi ve bunlardan 29’u gözaltına alındı. Ardından 28 Haziran tarihinde 10 kişi gözaltına alındı. Bunlar içerisinde 11 işi tutuklandı. Tutuklu incelemesi neticesinde 8 kişi ceza evinde bulunuyor. Kişi kendini ifade edene kadar 10 aylık bir süre geçiyor. Kişi bu süreçte ciddi manada mağdur olabiliyor. Soruşturma makamlarının bence doğru olmayan birtakım işlemleri vardı. Biz bu soruşturmaya dahil olduktan sonra iddia istedik. Yani hakkımızda ki iddiaları öğrenmek en doğal hakkımızdır. Ancak bugüne kadar kim, kiminle ilgili ne söyledi, bilmiyoruz. İşin en ilginç taraflarından bir tanesi budur. Ben hayatımda böyle bir şeyle daha önce karşılaşmadım. Talepte bulunduk ancak verilmedi. Hizmet sektöründe yüzde 100 müşteri memnuniyeti yakalamak mümkün değildir. İster istemez birtakım insanlar şikayetçi olur. İşlemlerinizi iptal ettirirsiniz, bu gayet doğaldır. Dolandırıcılık belli usullere tabi tutulmuştur. Şirkete gelerek iade isteyip de alamayan kimse yok. Bu dosya tek bir kişinin şikayeti ile başlıyor. Bu dosyaya takipsizlik kararı veriliyor. Sonra, savcılık bir sayfalık metin yazıyor ve dosyayı Yalova İl Emniyet Müdürlüğü’ne sevk ediyor. Tek bir kişinin şikayeti ve ortada hiç bir şey yok. Yalova Emniyeti dinleme yapmaya başlıyor. Buraya kadar hiçbir sıkıntı yok ancak sonrasında diyorlar ki, ‘Siz bir örgütsünüz’. Yalova için bir değer olan şirkete yapılmış olan bir karar bu. Buradaki yanlışa temas etmezsek, ileride bu durum herkesin başına gelebilir” ifadelerini kullandı.
