Ekonomi

4. Gıda Bankacılığı Zirvesinde Gıda Güvenliği ve Gıdaya Adil Erişim Konuşuldu

Temel İhtiyaç Derneği (TİDER) ev sahipliği ‘4. Beykoz Üniversitesi’nde ‘Gıda Bankacılığı Zirvesi’ düzenlendi. Dünya çapında 50’den fazla ülkede uygulanan ‘gıda bankacılığı’ deneyimlerinin paylaşıldığı zirvede, afet dönemleri başta olmak üzere ‘Gıda Güvenliğini ve Gıdaya Adil Erişimi’ tehdit eden kritik sorunlar tartışıldı.

Zirvede bir araya gelen ulusal ve uluslararası uzmanlar, ‘Afetler, Gıda Bankacılığı ve Gıda İsrafı’, ‘Tarımsal Üretim ve Gıda: Yeniden kendi kendine yeten bir ülke olmak’, ‘Gıda Güvenliği ve Gıdaya Adil Erişim’ gibi konuları tartışarak, öne çıkanları ortaya koydu. çözüm önerileri. sunuldu. Açılışta konuşan Sosyal Gelişim Merkezi Eğitim ve Sosyal Dayanışma Derneği (TOGEMDER) Yürütme Konseyi Başkanı Av. M. Belma Satır, gıdaya erişimin en temel insan hakkı olduğunu vurgulayarak, deprem bölgesinde yürütülen çalışmaların insanlığa ve topluma duyulan sorumluluğun en büyük örneği olduğunu vurguladı.

“YEREL YÖNETİMLERE GIDA BANKACILIĞINI ANLATACAĞIZ”

Temel İhtiyaç Derneği (TİDER) Yönetim Kurulu Başkanı Hande Tibuk, Türkiye’de gıda bankacılığının çatı kuruluşu olan, israfı önleyen, ihtiyaç sahiplerinin kendi ayakları üzerinde durmasını sağlayan TİDER’in aynı zamanda Afet Platformu’nun da kurucu üyesi olduğunu hatırlattı. “Afetlerden sonra çok hızlı organize oluyoruz. Yerel yönetimlere gıda bankacılığını anlatıyoruz. 2023’te 37 ilde 68 gıda bankasına ulaştık. Bağışçı kurum sayısı ise 2023’te 143’e ulaştı.”

“DAHA FAZLA GÖNÜLLÜYE İHTİYACIMIZ VAR”

Şef Ebru Baybara Demir, deprem bölgesinde halkın sağlıklı ve güvenli gıdaya erişim ihtiyacının devam ettiğini belirterek, yaklaşan Ramazan ayına vurgu yaparak, deprem bölgesinde devam eden çalışmalara katılmak için daha fazla gönüllüye ihtiyaç duyulduğunu belirtti.

Baybara Demir, deprem bölgesinde yürütülen çalışmalarla ilgili hazırladıkları filme ilgi gösterildiğini belirterek, “Biz acıyla değil umutla anlattık. Umudumuz sonsuz, Ramazan’da da çalışmalarımız devam edecek. Yaratıyoruz. Kahvaltı paketi. Bölgeye gitmek çok değerli. Gönüllülere ihtiyacımız var. Hepimizin bu ülkeye borcu var.” “Var” dedi.

“KRİZ, GIDA BANKALARININ TOPLULUKLARI DESTEKLEMEDE OYNADIĞI KRİTİK ROLÜ GÖSTERİYOR”

Küresel Gıda Bankacılığı Ağı’nın deneyimlerinden bahseden Gabriela A. Kafarhire, 6 Şubat depreminden bir yıl sonra düzenlenen zirvenin Türk halkının gücünün kanıtı olduğuna dikkat çekti. Kafarhire, “Acil durum müdahalesi genellikle bir gıda bankasının günlük operasyonlarının bir modülü olmasa da, bir yıl önce Türkiye’yi vuran yıkıcı depremler gibi krizler bize gıda bankalarının toplulukları desteklemede oynadığı kritik rolü gösteriyor.” dedi. Afet Platformu’nun kurucu ortağı ve Küresel Gıda Bankacılığı Ağı’nın kurucu ortağıdır. “Gıda Bankacılığı Ağı’nın Türkiye’deki tek temsilcisi ve üyesi olan TİDER, diğer insani kuruluşlarla koordineli olarak acil müdahalede bulunarak gıda ve kritik malzemeleri seferber etti ve o tarihten bu yana bölgedeki çalışmalarını sürdürüyor.”

Almanya, Güney Afrika ve Tayland’daki gıda bankaları adına zirveye katılan Ryan Harty, Andy Du Plessis ve James Leyson, gıda kayıp ve israfının büyük oranda süreç ve tüketim aşamasında meydana geldiğini, israfın önlenmesi ve CO2’nin azaltılmasının önemine dikkat çekti. Emisyonlar aynı zamanda iklim krizinin etkilerinin azaltılmasına da katkıda bulunuyor. çekti.

Gıda bankalarının gıda fazlalığı nedeniyle gıdaya erişimde sorun yaşayan insanlar arasında bir ilişki olduğunu belirten konuşmacılar, geçen yıl Küresel Gıda Bankacılığı Ağı ağında 50’den fazla ülkede faaliyet gösteren gıda bankalarının 32 milyon kişiye ve 651 milyon kilo gıdaya ulaştığını ifade etti. dağıtıldı. Sunumlarında kendi ülkelerinden örneklere de yer veren konuşmacılar, küresel gıda sisteminin işleyişindeki bozulmanın nasıl düzeltileceğinin veya açlıkla karşı karşıya olan milyonlarca insana ulaştırılması gereken gıda yardımının nasıl düzeltileceğinin önemini koruduğuna dikkat çekti. Dünyanın en acil gündemleri.

“GIDA BANKACILIĞI YASASINA İHTİYAÇ VAR”

Gıda israfının önlenmesi için kurumsal olarak yapılması gerekenler olduğunu belirten Türkiye İsrafı Önleme Vakfı Lideri Aziz Akgül, bu konuyla ilgili bir kanuna ihtiyaç olduğuna dikkat çekti. Akgül, “Perakendeci, toptancı ve üreticilerin sorumlu olacağı bu yasa sayesinde gıda bankalarına sağlıklı gıdalar ulaştırılabilecek. Böylece gıda bankaları sağlıklı ve güvenli gıdaya sahip olurken, gıda israfına karşı da önemli bir adım atılmış olacak. “

“5 ÜRÜNDE STRATEJİ OLUŞTURULMALI”

Zirve konuşmacılarından yazar Dr. Rüştü Bozkurt konuşmasında gıda değer zincirlerindeki altyapı eksikliklerine dikkat çekerek toplum olarak toprağa bakış açımızın değişmesi gerektiğini vurguladı. Bozkurt, “Arazi mülkiyetine bakış açımızı değiştirmediğimiz sürece hiçbir şey değişmeyecek. Tarıma zengin olmak için değil, var olmak için bakmamız lazım.” Çalışmada strateji oluşturulması gerektiği yönündeki önerisini paylaştı.

“SİSTEM YOK, SONUÇ YOK”

TÜBİTAK-MAM Gıda Kümelenmesi temsilcisi Dr. İbrahim Sani Özdemir, besin kayıplarının önlenmesinde sistematik yaklaşımın çok önemli olduğunu söyledi. Sistem içerisinde geliştirilmeyen çözümlerin okyanusta bir damla olduğunu ve emeklerin karşılıksız kaldığını dile getiren Özdemir, “Sistemin bütününe bakılmadığı zaman hiçbir etkisi ve sonucu olmuyor. Sistemik yaklaşımda, Oyuncuların birbirlerinden sorumlu olması gerekiyor. Her aşamada yapılması gereken çok şey var.”

Sürdürülebilirlik Akademisi Türkiye Müdürü Semra Sevinç, ‘Tarımda İsrafı Nasıl Önleriz?’ moderatörlüğünü yaptı. Oturumda dünyada her yıl 1 trilyon dolar atık oluştuğu, Türkiye’de ise her yıl 14 milyar dolar değerinde 20 milyon ton gıda israfının oluştuğu bilgisini paylaştı.

Zirve, geçtiğimiz yıl Temel İhtiyaç Derneği’ne en fazla maddi (nakdi) destek sağlayan Cargill Türkiye’ye ve Temel İhtiyaç Derneği’ne en yüksek tonajda bağışla destek veren Danone Türkiye’ye teşekkür plaketlerinin takdim edilmesiyle sona erdi. (ayni).

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu